Shah Rukh Khan Röportajı - Bölüm 1

 Kolaj: #tugba
Çeviri: Nil'a
facebook.com/bcagundem

Sizlerle Shahrukh Khan'ın yazın vermiş olduğu bir röportajı parça parça paylaşmaya çalışacağım. Şimdiye kadar okuduğum en samimi röportajlardan birisi.. Aslında hayranların kendi içinde tartışıp durduğu konulara çok güzel açıklama getirmiş Srk. İyi okumalar

**Hint sinemasının bir parçası olarak sektörde 24 yılınızı tamamladınız. Baş döndürücü zirveyi de gördünüz bazen düşüşler de yaşadınız. Şimdiye kadar olan şeylerden tamamen memnun musunuz?

Tamamen mutlu olacak kadar aptal değilim. Hayatımın 25 yılını film yaparak geçirdim, bu demek oluyor ki hayatımın %50si film yaparak geçti. Ölüm oranına göre de hala buralardayım.

Açıkçası film yapma sebeplerim değişti. Gençken kıt kanaat geçiniyorsun. Kariyerimin ilk birkaç yılında matematik hesapları yapıyordum. Sadece bir ev almak istiyordum. Belki bahçesi olan bir ev çünkü içinde çocuklarımla dolaşmak istiyordum.

Şimdi sebepler farklı. Şu noktada şimdi sadece filmler yapmak istiyorum. Uzun zaman film çekince birçok şey değişiyor. İki şey oluyor: İzleyiciyi şaşırtmak için yeteneğini kaybediyorsun ve senin elinden alınan hata yapma yeteneğini...

İzleyici senden her zaman başarı bekliyor. Sachin Tendulkar (ünlü kriketçi) 200 yaptığında onun muhteşemliği ile hepimiz coşuyoruz. 100 yaptığında ise hiçbirimiz memnun olmuyoruz.

**Fan' dan iyi bir başarı bekliyordunuz fakat ticari olarak başarısızdı. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?

Berbat hissettirdi. Adi, Maneesh ve ben zaten para kazanamayacağızı biliyorduk, salak değiliz. Filmde kadın oyuncu yoktu, şarkılar yoktu. Fan hala kalbime sinen film. Fakat Fan ile ilgili belli başlı hatalar yaptık.

**Belli başlı hata derken?

İki karakter vardı, hikaye farklı olabilirdi. Gaurav karakterini yok ettik.. Belki de film kötüydü. Anlamsız oldu. Bu yüzden film tutulmadı.

**İstediği başarıyı elde edememesine rağmen Fan hala son zamanlardaki bazı çalışmalarınızdan daha değerli. İnsanlarda Shahrukh Khan denilince oluşan algı "espirili, keskin ve zeki" adam. İnsanların kafasının karışmasının sebebi senin gibi bir oyuncuyu Dilwale, Happy New Year gibi filmlerde görmek. İnsanlar bu filmleri izlerken eğlenir imajı vermiyorsunuz.

Açıkça söylemek gerekirse Dilwale'de Fan'dan daha iyi oyunculuk sergiledim. Ama doğru söylüyorsunuz. Bu benim dünyam değil. Hayranları oturmamdansa sokaklarda dans etmem daha memnun eder.

Ama sadece kendi aklıma yatan filmleri yapmamalıyım, filmleri insanların izlemesi için yapmalıyım.

Bana göre Dilwale gösterişli, açık, renkli ve ticari bir film. Benim sorunum bütün filmleri seviyorum. Hemen göze çarpmayan işleri seviyorum. Uluslararası film ve showları izliyorum. Ben yine de bunu yapmak istiyorum.

Beni zor duruma sokan nedir? Chack De! India 'dan sonra harika oyunculuğu sürdürmek.. Bunu yapamam. Fakat şimdiye kadar denemediğim bir türü deneyebilir miyim? Bunu yapmaya çalışıyorum.

**Peki kendinizi sanatsal değeri olmayan bir çalışmanın ortasında bulmadınız mı? İnsanların nasıl tepki vereceği konusunda endişelenmiyor musunuz?

İnsanların görüşlerini küçümseyemem. Saçma filmler de yaptım, iyi filmler de yaptım, kötü olanlar da oldu. Benim yaptığım işler sahipleniliyor.

Yapmak istediğim filmi seçmem benim özgürlüğüm. Bir hikayeye uyduğunda o filmi yapmak istiyorsun. Biraz önce de dediğim gibi bazen bir film sizin dünyanıza uymasa da o işi yapıp yapamayacağımı görmek için o kalıba giriyorum. Bazen başarısız olurum bazen de başarılı. Başarılı oldum diye yine aynı tarz iş yapmayı sevmiyorum. Aynı şekilde başarısız olduğum işi de tekrar yapmayacağım demiyorum. Aksine beni bu işleri yapmam için teşvik ediyor.

**Şimdi siz tam olarak sanatınızı özgür bir şekilde icra ettiğinizi belirtince birileri sizin kötü filmlerinizi sahiplenmediğinizi düşünecek.

Hayır bu öyle bir şey değil. Ben bütün filmleri seviyorum. Çok yakın arkadaşlarımdan birisi ile bu filmi izliyordum. Bir iki sahneden sonra filmin kötü olacağı anlaşılır. Arkadaşıma filmi sevdiğimi söyledim. Arkadaşım neden onu memnun etmek için böyle bir şey söylediğimi sordu. Ben filmi gerçekten sevdim. Hayattaki en kötü şey bir şeyi sevince kör oluyorsunuz.

Burda oturup dünyanın en iyi ve en kötü filmi ile ilgili konuşabilirim. Bu beni salak mı yapar? Hayır. Ben sadece her seydeki güzelliği görmeye çalışıyorum.

Size kısa bir hikaye anlatacağım. Bu hikaye Bhagavad Gita'dan. Arjuna ve Krishna yol aşağı giderler ve yolda ölü bir köpek vardır. Krishna yolda ne görüyorsun diye sordu. Arjun sadece kötü bir görüntü diye yanıtladı. Köpeğin eti çürüyor. Krishna "Dişlerini görmüyor musun? İnci gibi parlıyorlar. Onların nasıl güzel olduğunu görüyor musun?" dedi.

Ben sadece dişleri görüyorum. Ve felsefe yapmıyorum.



Bloğumuzdaki Haberlerin Çeviri, Düzenleme ve Derlemesi Facebook/BcaGundem Sayfasına Aittir. İzinsiz Kullanılması Yasaktır.